29 Eylül 2016 Perşembe

Tahinli Cevizli Kurabiye


'Yemek yarışmasına katılıyoruz hazırlan' diye telefon açan arkadaşım beni öyle bir maceraya sürükledi ki anlatamam.
Kendimi birden bire sefer tası elimde sokaklarda nereye gittiğimi bile bilmeden 
koşuştururken buldum.

Bursa'da  Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen 'Geleneksel Misi Yerel Lezzetler Şenliği'ndeydik geçtiğimiz hafta sonu.

Yarışmaya katılıp katılamayacağımız tam bir muamma oldu.
Son dakikaya kadar hiç bir şey bilmiyorduk.
Çok hazırlıksız ve donanımsız yakalandığımız için yani yarışma şartlarına uymadığımız için kazanamadık tabi ki ama her yarışmada dediğimiz gibi önemli olan o atmosferi yaşamaktı. :)
(Bu da kendimizi teselli etme şeklimiz.Para ödülü vardı aslında bir kazansaydık varryaa...)

Artık önümüzdeki maçlara bakmak suretiyle yarışma için yaptığım yemeklerin dışında bir de tahinli kurabiye yapmıştım.
Biraz ondan bahsedeyim.

Tatlı sever yapımdan dolayı fark ediyorum ki bloga en çok tatlı, çay veya
kahveye yakışacak tarzda tarifler yüklüyorum.

Tatlı namına evde hiç bir şey bulamazsam tahin pekmez ikilisine taze ekmeği bandıra bandıra yemek suretiyle anlık krizimi aşabilirim.
Bursa'mızın medar-ı iftiharı tahinli pideyi de çok severim.
Hatta merak ederim benim gibi önce kenarlarını sonra ortasını mı yiyen var mıdır acaba diye? 
Ben de şu hani en güzel yerini en sona saklayanlar grubundayım.
Böyle yemek tarzı aslında kişilik analizi yapanlara göre 'hayattan zevk almayı bilen insan modeli'ne giriyormuş.
Kulağa mantıklı gelmiyor mu? 

                      




Ağızda dağılan ve bayatlamayan tahinli kurabiye tarifim çok pratik.
Tüm malzemeleri karıştır.
Yuvarla at fırına.
Geçen gün severek takip ettiğim Joy the Baker blogundan bir tarif denedim.
İsteyenler  buradan bakabilir
Akıllara zarar.
Onu onunla çırp, onu ocakta kaynat derken bir kurabiye benim tam bir saatime mal oldu.

Yine ne varsa benim tariflerde var diyorum.
İşte en pratiğinden kurabiye tarifim.

Tahinli Cevizli Kurabiye

Malzemeler:
  (45-50 adet)

1 su bardağı tahin
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı ince kıyılmış ceviz içi
1 yumurta sarısı
1 paket kabartma tozu 
Aldığı kadar un (yaklaşık 3-3.5 su bardağına tekabül ediyor)
1/4 çay kaşığı tuz

Yapılışı :


  • Un hariç tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra unu da azar azar ilave ederek şu meşhur kulak memesi kıvamındaki hamurunuzu hazırlayın.
  • Fırını 175 dereceye ayarlayın.
  • Hamurunuzdan dondurma kaşığı yardımıyla ya da elinizle ceviz kadar parçalar yuvarlayıp yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yerleştirin.
  • Isınan fırında yaklaşık 20 dakika kadar pişirin.
  • Soğuduktan sonra servis tabağına alın.



Afiyet olsun!






23 Eylül 2016 Cuma

Taneli Yeşil Mercimek Çorbası





Yemek fotoğrafları çekmek mi zor 
tarifini vermek mi dersen başlangıç yazısını yazmak derim.

Bazen kendimi çatır çatır bir başlangıç yazısı yazarken buluyorum.
Bazen de bilgisayarın önünde boş boş otururken...

Düşünsene. 
Bir mercimek çorbasına nasıl bir başlangıç yazısı yazılabilir ki?
Her yemekle,sebze meyve ile, ya da  bakliyatlar ile ilgili bir anım yok neticede.
Ahh evreka geldi geldi.

İlk okulda ama gerçekten ilk okul 1.ci ya da 2.ci sınıf falan olabilir.
Yemekhane de sık sık kuskus çıktığını fark etmiş ve bunalmış olmalıyım ki
plastik kaşığıma kuskus doldurup onu masanın karşısındaki arkadaşlarıma mancınık etkisiyle fırlatmaya bayılıyordum.
Omuz hizasına doğru kaşığı al sol elinle sapını tutarken sağ elinin işaret parmağı ile kaşığın ucundan bastır,hedef al ve atış.
Böyle böyle çok görevler tamamladım da...
Okuldan atılmam uzun sürmedi tabi.
Kafam bunlara çalışacağına derslere çalışsa daha iyi olurmuş.
Aradan geçen onca seneye rağmen hala kuskus ile yakınlaşabilmiş değiliz. 

Neyse zaten konumuz kuskus da değil mercimek.
Havalar iyiden iyiye soğumaya başlamışken bloga biraz içimizi ısıtacak tarifler yazayım diye düşündüm.
Bazen benim bildiğimi herkes biliyordur ne gerek var böyle basit bir tarif vermeye desem de Google a 'yeşil mercimek çorbası' yazıp zibilyon tane tarif ile karşılaşınca demek ki lazımmış diyip yazıyorum.
Bu çorba candır.
Yöreseldir ve bittabi çok faydalıdır.

(Öyle böyle başlangıç yazısı da çıktı aradan ya)



Taneli Yeşil Mercimek Çorbası

Malzemeler:
   4 kişilik


1 su bardağı yeşil mercimek
1 adet kuru soğan
1/2 su bardağı erişte
1/2 yemek kaşığı domates salçası
4 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı un
2 diş sarımsak
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber
1/3 çay kaşığı kimyon

Üzeri için:
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı nane

Yapılışı:


  • Yarım saat kadar ılık suda beklettiğiniz mercimekleri yıkadıktan sonra üzeri geçecek kadar su ile haşlayın.
  • Kaynamaya başladıktan yaklaşık 10 dakika kadar sonra ocaktan alıp süzün.(Biraz diri kalabilirler)


  • Çorbayı yapacağınız tencerede tereyağı ile yemeklik doğradığınız soğanı kavurun.
  • Soğanlar biraz öldükten sonra 3 yemek kaşığı unu ve yarım yemek kaşığı salçayı ilave ederek 1-2 dakika kavurun.


  • Üzerine isterseniz et suyu olmak üzere 5-6 çorba kasesi kadar su ilave edin.Sarımsakları halka halka keserek ilave edin.
  • Baharatlarını koyun.


  • Kaynamaya başladıktan sonra yarı haşlanmış mercimekleri ilave edin.
  • Birlikte kaynamaya bırakın.


  • 10-15 dakika kadar sonra mercimekler iyice yumuşayınca erişteleri ilave edin.
  • Onlar da 8-10 dakika piştikten sonra çorbanız hazır.
  • Üzerine yakmak için tereyağı küçük bir tavada kızdırın.
  • Zeytinyağı ve naneyi de ilave ederek hazır edin.
  • Çorbanın üzerine döküp karıştırın.


Afiyet olsun.








21 Eylül 2016 Çarşamba

Yer Elması Salatası


Çocukluğumdan bu yana gitmeye bayıldığım yerlerin başında pazarlar geliyor.

Semt pazarları..

Kimilerini bunaltan ya da korkutan bu alanlar bana oldum olası eğlenceli gelmiştir.


Hiç bir şey olmazsa o tezgah başındaki pazarcıların karşıdan karşıya atışmalarını dinlemeyi dene.
En somurtkan halinle gitmiş olsan bile gülecek bir şeyler çıkıyor mutlaka.


Bazen hepimizin tezgahlarda gördüğü ama hiç denemediği bir sebzeyi ben poşetime avuç avuç doldururken yaşlı teyzeler ''evladım ne yapıyorsun ki sen bununla?'' diye soruyorlar.

Ayak üstü tarif ediyorum.
'Bana da tart oğlum yarım kilo.
Deneyelim bakalım' diyor cesur olanı.

Yer elması konusunda bir anım var.
Onu da anlatayım sonra tarifime geçiyorum.

Bir kadın 8-10 yaşlarında tahmin ettiğim oğluyla yanaştı  tezgaha.
Maruldur maydanozdur aldı.
Parasını öderken bende yer elması seçiyorum bir yandan.

-'O ne abla' dedi bana çocuk.
-'Yer elması' dedim
-'Aaa okulda öğretmenim bana yer elması diye bağırıyor kızınca'' dedi.
Annesine dönüp heyecanla 'anne bundan alalım mı?' diye sorduğunda kadın 
-'Oğlum acı onlar ne yapacaksın' dedi müdahele etmeme bile fırsat kalmadan da gözden kayboldular.


İşte bir çocuğun yer elması ile münasebeti daha başlamadan bitti o anda maalesef.
Hem de kandırılarak.
Zira 'acı' ve 'yer elması' kelimeleri yan yana gelemeyecek kadar saçma.
Çünkü yer elması içerinde bulunan karbonhidrat sebebiyle tatlı bir sebzedir.

Şimdi şu pratik salata tarifime geçiyorum.
Haydi yer elması girmeyen ev kalmasın.


Yer Elması Salatası :
       (4 kişilik)

300 gr yer elması
1/3 demet maydanoz
1 orta boy kırmızı soğan
1 adet limon
4 yemek kaşığı nar sirkesi
5-6 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz

Yapılışı :


  • Yer elmalarını iyice yıkadıktan sonra kabuklarını soymadan halka halka doğrayın.
  • Soğuk su dolu bir tencerede üzerini geçecek kadar su ile doldurup orta ateşte pişmeye bırakın.
  • Kaynamaya başladıktan 7-8 dakika sonra bir tane yer elması alıp pişip pişmediğini kontrol edin.(Diriye yakın olmamalılar.Yoksa parçalanma olur.)
  • Hafif diriyken süzdüğünüz yer elmalarını sıcakken nar sirkesi,limon suyu zeytinyağı ve tuz ile yaptığınız sos  ile buluşturun.
  • Dağılmamalarına dikkat ederek dikkatlice karıştırın.
  • Yine sıcakken zar şeklinde doğradığınız kırmızı soğanı ilave edin.
  • Soğuduktan sonra ince kıydığınız maydanozları da ilave edip servise hazır hale getirin.
  • Afiyet olsun.





.













20 Eylül 2016 Salı

Tavuk Köftesi



Aramızda köfte sevmeyen var mı?
Tavuğu da severim köfteyi de diyorsan bu tarif tam senlik.
Koş Koşş...
Yapımı kolay, lezzeti ortalamanın üzerinde..
Ev yapımı olduğu için katkı maddesi de içermiyor.
Yani çocuklar için de güvenli.


Kafama takılan sadece bir nokta var ki o da 'Organik' mevzusu.
Çünkü gerçek köy tavuğunun nasıl bir şey olduğunu gayet iyi biliyorum ve organik diye aldığım tavukların o gerçek tavuklarla uzaktan yakından alakasının olmadığını görüyorum.
Ama yapabileceğimiz bir şey yoksa ya tamamen vazgeçeceğiz ya da gözlerimizi yumup devam edeceğiz.
'Ben böyle şeyleri hiç kafaya takmıyorum ki' diyorsan o zaman normal tavukla da deneyebilirsin pek tabi.

Hepimiz anlaştıysak normal köfteye rakip tavuk köftesi tarifime geçiyorum.




Tavuk Köftesi

Malzemeler:

Yarım kilo organik tavuk kıyması
1 adet organik tavuk göğüs eti
1 adet kuru soğan
2 diş sarımsak
5-6 dal maydanoz
3 dilim bayat ekmek içi
1 adet yumurta
Tuz
Karabiber
Toz kırmızı biber
Köri

Yapılışı:


  • Göğüs etini orta boy bir tencereye alıp kaynatın.
  • Pişip soğuduktan sonra elinizle minik parçalara ayırın.



  • Geniş bir kaba rendelediğiniz soğan ve sarımsağı alın üzerine kıyılmış maydanoz da ekleyin.



  • Sert bayat ekmeği rondoda ufalayın.



  • Kıymayı,didilmiş tavuk parçalarını,ekmek içini ve baharatları da ekleyip biraz yoğurun ve yuvarlak köfte şekilleri verin.



  • İsterseniz bol kızgın yağda isterseniz fırında ya da ızgarada pişirip sıcak olarak servis yapın.


Not:Tavuk kıyması bulamazsanız haşladığınız tavuğu rondodan çekerek kendiniz de evde yapabilirsiniz.


17 Eylül 2016 Cumartesi

Baykuş Cupcakeler



Yine bir gün rahat durmamış deli deli işler sardırmışım başıma.
Normal kek neyime yetmiyor ben de anlamıyorum.
İllaki bir atraksiyon olacak.

Bu da benim serseri serbest stilim diyelim :)

Böyle şeyler yaparken biraz soldan soldan üstüme geliyorlar gibi hissetsem de fotoğraflarını çekerken,sevdiklerimle paylaşırken ve tabi ki yerken duyduğum mutluluğa değiyor sonuç itibari ile.

Aslında çokta zor bir iş değil.
Muffin yaptım.
Üzerine kakaolu krem şanti
Oreo ile gözler ve M&M çikolatalı drajeler ile detaylar derken baykuş cupcakelerim oldu bile.

Bu arada şu Oreo hakkında fikirlerimi beyan etmeden duramayacağım ne olur tutmayın beni.

Benim ilgi alanıma girdiğinden midir bilmiyorum bir Oreo'lu tariflerdir almış başını gidiyor.

Çok merak ettiğimden ilk çıktığında almıştım.
Normal yedim bir şeye benzetemedim.
Sonra dedim herhalde bu böyle yenmiyor.
''Önce oreo'yu alıyoruz.
Sonra çevirerek açıyoruz.
Sonra tadına bakıyoruz.
Sonra birleştiriyoruz.
Sonra süte batırıyoruz.
Çabuk kaptın bakıyorummm'' reklamından hareketle bire bir uyguladım o kızın anlattığı saçma yöntemi.

Değişen bir şey yok.
Sonuç yine aynı.

Kısacası bizim zamanımızda Negro vardı.
Vefaya binaen ben Negrocuyum.

Neyse şimdi bu benim baykuş cupcakelerime ne diyorsun?
Eğlenceli mi yoksa 'ardıma bakmadan kaçarımcı' mısın?

Denenebilir diyorsan tarif aşağıda. 
Hiç işim olmaz diyorsan bir sonraki tarifte görüşmek üzere..

Mutlu kal!


Baykuş Cupcake
          (18-20 adet)

Keki İçin:
3 adet yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı ay çiçek yağı
1 su bardağı süt
2 su bardağı un
1 su bardağı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 fiske karbonat

Üzeri İçin :
1 paket kakaolu krem şanti
Oreo bisküvi
Çikolatalı drajeler

Hazırlanışı :

  • Kekin hazırlanması için yumurta ve şekeri mikserinizle 5 dakika kadar çırpın.
  • Sıvıyağ ve sütü ilave ederek 2-3 dakika daha çırpmaya devam edin.


  • Diğer tüm malzemeleri ekleyip spatula yardımıyla karıştırın.


  • Muffin tepsisine kağıtlarını yerleştirip kek harcını kalıplara paylaştırın.


  • 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 20 dakika kadar pişirin.


  • Üzeri için 1 paket kakaolu krem şantiyi 1,5 su bardağı süt ile çırpın.


  • Muffinler soğuduktan sonra bir bıçak yardımıyla krem şanti ile üzerlerini kapatın.



  • Oreoları kreması bir tarafta kalacak şekilde dikkatlice ortadan ikiye açın.


  • Her iki tarafa da yerleştirin.


  • Krem şanti ile gözlerin üst tarafına kulak detaylarını verin.


  • Oreoları yerleştirdikten sonra kahverengi drajelerle gözleri,turuncu drajelerle burunlarını tamamlayın.


  • Servise hazır.


Afiyet olsun.









15 Eylül 2016 Perşembe

Maş Piyazı




Hani ben biraz değişik şeyler bulup yapmayı seviyorum ya..
'Amannnn eskiden bunlar mı vardı?' diyenler oluyor.
Evet farkındayım bizim çocukluğumuzda yoktu böyle maşlar,kinoalar, avakadolar,goji berryler falan.
Fasulye deyince aklımıza kuru fasulyeden ötesi gelmezdi.
Ama her şey değişmiyor mu?

Aslında bir yerlerde hep var olan ama bizim bilmediğimiz yeni yeni şeyler giriyor hayatımıza.
Maş fasulyesi de onlardan biri.
Güneydoğu Anadolu'da maş fasulyesi kendi familyasında en yüksek besin değerine sahip olanıymış.
Yani kendi küçük etkisi büyük.

Maş fasulyesini normal fasulyeyi kullandığın her yere de kullanabilirsin.
Çorba da yapabilirsin.
Haşlayıp pilava da katabilirsin.
Zeytinyağlısını da yapabilirsin.

İyi haber;
Artık aktarlar dışında süper marketlerde de bulunuyor.

Bir iyi haber daha; 
Faydaları saymakla bitmiyor tabi ki..
Haydi hayatına biraz renk kat.


Maş Piyazı


Malzemeler:
  (6 kişilik)
1,5 su bardağı maş fasulyesi (1 gece önceden ıslatılmış)
1 su konserve bardağı mısır
1 su bardağı bezelye
2 orta boy havuç
2 adet kırmızı yağ biberi
1 adet orta boy kırmızı soğan
1 demet taze soğan
1/2 demet maydanoz
1/2 demet dereotu
1/3 demet taze nane

Sosu İçin:
1 adet limon suyu
3 yemek kaşığı soya sosu
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/3 çay bardağı nar sirkesi
Tuz

Hazırlanışı:

  • 1 gece önceden ıslattığınız maş fasulyelerinizi üzerini geçecek şekilde su ile doldurup haşlayın.(10 dakikadan sonra aralıklarla birer fasulye tanesi alarak kontrol edin.)
  • Ayrı bir tencerede zar şeklinde doğradığınız havuçları buna ek olarak bezelyeleri haşlayın.
  • Maydanoz,dereotu,taze soğan ve naneleri ince ince doğrayın.
  • Kırmızı soğan ve kırmızı yağ biberini zar şeklinde doğrayın.
  • Limonu sıkarak sosu hazırlayın.
  • Maş fasulyeleri haşlanınca (ne diri kalmalı ne dağılmalı) suyunu süzüp henüz sıcakken sosunu dökün ve karıştırın.
  • Biraz soğuduktan sonra diğer garnitürleri de ilave ederek fasulyelerinizi ezmeden dikkatlice karıştırıp servise hazır

12 Eylül 2016 Pazartesi

Düğün Çorbası



Bildiğin bir yemeği tarif etmek ne kadar zormuş meğer.
Düğün çorbası en  pratik çorbalardan
biri benim için.

Daha önce yapmadıysan ve zor olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun.
Bir mercimek kadar bir tarhana kadar kolay aslında.
Tek yapman gereken et suyu çıkartmak ve onu terbiye ile çorbaya dönüştürmek.

Yine gireyim mi hazır paket çorba mevzularına ben şimdi?
Doğru söyle var mı şu an evde o paketlerden?
Çok sık yapmıyorsan bile duruyor mu kenarda acil durum butonu gibi?

Elimde bir paket olsaydı da şimdi içindekiler kısmını okusaydım.
Ne idüğü belirsiz şeylerin isimlerini tek tek araştırıp zararlarını anlatsaydım sana ama evime hiç giremediler ki elimde olsunlar.
Ya markete gidince okuyorum ya da eş dostun evine gidince dolapta falan görürsem kapıp okuyorum.
Sonra da vay o eşin dostun haline.

Başladı yine bu kız diyorsan deme hiç tamam tamam...
Biliyorum
Ne senin vaktin var ne benim.
Ama bir gün yap mutlaka bu çorbayı.


Adı düğün çorbası çünkü Osmanlı mutfağında adından da anlaşılacağı gibi düğünlerde,cemiyetlerde ve bayramlarda sıkça tercih ediliyormuş.


Ben de hazır bayram gelmişken bunu yazayım dedim.

İyi Bayramlar diliyorum.
Mutlu kal.


Malzemeler :
   6 kişilik

250-300 gr. kemikli kuzu gerdan
6 su bardağı su
4 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı un
1 çay kaşığı tuz
1/2 çay kaşığı karabiber


Terbiyesi İçin :

1 su bardağı yoğurt
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı limon suyu

Hazırlanışı :


  • Kuzu eti ve 6 su bardağı suyu tencereye koyup kaynatın. 
  • İlk köpüğünü attıktan sonra altını kısıp kapağını kapatın.
  • Kısık ateşte pişmeye bırakın.
  • Ara ara suyun üzerinde köpük oluşursa bir kaşık yardımıyla temizleyin.



  • Bir bıçak yardımıyla kontrol ettiğiniz etler iyice pişince tel süzgeç yardımıyla süzün.
  • Soğuktan sonra etleri kemiklerinden ayıklayın.
  • Küçük parçalar halinde didin.



  • 4 yemek kaşığı tereyağını tencerede eritin.
  • 3 yemek kaşığı unu ilave ederek hafifçe kavurun.
  • Süzdüğünüz et suyunu ilave ederek karıştırarak kaynamaya bırakın.
  • Bu aşamada didikleniğiniz etleri ve baharatları da çorbaya ilave edin.




  • Çukur bir kapta yoğurdunuza bir yumurta sarısını ve 1 yemek kaşığı limonun suyunu iyice çırpın.



  • Kaynamakta olan çorbanızdan 1 kepçe kadar alıp yoğurtlu karışımınıza yavaşça ilave ederek terbiyenizi ılıştırın.



  • Terbiyeyi ılıştırdıktan sonra çorbanıza ilave edip 3-4 dakika kadar daha kaynatın.



  • Dilerseniz üzerine kırmızı biberli tereyağ yakabilirsiniz.



  • Çorbanız servise hazır.



Son notlar :
İlk aşamada et suyunuzu yaparken ilave olarak 1-2 diş sarımsak,1 küçük havuç,1 küçük patates ve  1 küçük soğan ilave edebilirsiniz.
Böylelikle hem tadı hem besleyiciliği artacaktır çorbanın.















8 Eylül 2016 Perşembe

Chia Puding



Chia ile tanışmayan kaldı mı aranızda?


Bir Chia'dır almış başını gidiyor son zamanlarda.

Dergiler,gazeteler,ana haber bültenleri derken sanırım duymayan kalmamıştır bu mucize tohumu.

Artık hemen hemen tüm süper marketlerde de satılır oldu.

Peki onu bu kadar popüler yapan şey nedir?

Neden yüzyılın süper besinlerinden biri diyorlar?

Nedir bu Chia bir bakalım.

Nane ailesine ait bir çeşit tohum olan Chia, Azteklerin en önemli besin kaynakları arasındaymış.

Maya dilinde 'enerji,güç'  anlamına gelen bu tohum Meksika ve Guatemala topraklarında yetişiyormuş.

Peki faydaları neler?

  • Chia tohumunun en belirgin özelliği yüksek oranda barındırdığı Omega-3
  • Çok önemli bir protein deposu
  • Enerji ve direnç sağlıyor.
  • Bağışıklığı güçlendiriyor.
  • Kilo vermeye yardımcı oluyor.
  • Kandaki şeker oranını düzenleyebiliyor.
  • Toksinlerden arınmanızı sağlıyor.
  • Kanserden koruyor.
  • Sindirimi sağlıyor.
  • Hiperaktiviteyi tedavi ediyor.


Ay bana birşeyler oluyor.

Bu nasıl bir şeymiş arkadaş?

Biraz daha yazarsam benim Chialar ellerinde birer bezle dolaptan çıkıp iş yapmaya başlayacaklar diye korkuyorum.

''Chia evinizi temizler''

''Chia akşam yemeklerinizi hazırlar''

''Chia çocuğunuzu okula bırakır''

Kahve mi?

Hiç yerinizden kalkmayın ''Chia kahvenizi de ayağınıza kadar getirir''  

Yukarıda yazdığım faydalar henüz 3 te 1 idi.

Benim yazmaya sabrım kalmadı.Senin okumaya var mı bilmiyorum.

Al Al sen o Chia'yı.

Evet 120 sene yaşatmaz belki ama muhakkak bir faydası olur.

Fakat uzmanlar günde 1-2 çorba kaşığından fazlasını önermiyorlarmış.

4-5 kaşık yiyen süper kahramana falan mı dönüşüyor acaba?

Şaka bir yana tarifime geçerken bir hatırlatma yapmak istiyorum.

Chia'yı  puding  ile özdeşleştirdiler,onunla popüler yaptılar oysaki kullanım alanları çok daha fazla.

Bakınız sizin için  bir görsel hazırladım.













En Pratik Chia Puding-Pişirilmeyen Puding

Malzemeler:

(1 kişilik)

1 bardak süt
2 yemek kaşığı chia tohumu
1 muz
2 çorba kaşığı kadar dövülmüş ceviz içi
2 çorba kaşığı bal

Hazırlanışı:


  • Muzun yarısını çatal yardımıyla ezin ya da mutfak robotunda çekin.            
  • Chia tohumlarınızı ve muzu ve  1 kaşık balı sütün içerisine ilave edin.
  • Yarım saat sonra karıştırmak suretiyle  kapaklı bir kapta buzdolabına atın.(tohumların birbirine yapışmaması için ara ara karıştırmak gerekiyor)
  • En az 2-3 saat (tavsiye edilen gece boyunca) dolapta kalan Chialı süt artık puding kıvamına geldikten sonra servis kasesine alıp üzerine yarım muzu halka halka dilimleyin.
  • Cevizleri kabaca doğrayın pudinginizin üzerine gezdirin.
  • 1 çorba kaşığı balı üzerine gezdirdikten sonra servise hazır.
  • Afiyet olsun.



Dipnotlar:

  1. Daha hafif tercihler için light süt kullanabilirsiniz.
  2. Vegan tercihler için badem sütü,soya sütü,hindistan cevizi sütü kullanabilirsiniz.Balı da çıkararak tabi.
  3. Ve daha farklı tatlar için kendi pudinginizi damak zevkinize göre oluşturabilirsiniz.(hurma,badem,fındık,fıdtık,şeftali,kivi,çilek,orman meyveleri vs.)










5 Eylül 2016 Pazartesi

Kaşkarikas

KAŞKARİKAS - ZEYTİNYAĞLI EKŞİLİ KABAK KABUĞU

Kabak hakkındaki düşüncelerini öğrenmek üzere her iki kişiden birine sorduğumda cevaplar çok net geliyor.
-'Hiç sevmem' diyenler başı çekiyorken benim çevremde,
-'Bayılırım çiğ çiğ bile yerim' diyenler ise azınlıkta maalesef.
Ben ikinci gruptayım.
Çiğ çiğ yemesem de her türlüsüne bayılıyorum.
Kızartması,zeytinyağlısı,dolması,fırında cipsi derken elime düşen kabakların girmediği şekil kalmıyor açıkçası.

İşte bu kaşkarikas'ta onlardan biri.

Bir Yahudi mezesi olan kaşkarikas aslında bildiğiniz zeytinyağlı kabaktan çokta öteye geçmiyor.
Soyulan kabakların kabuklarını atmamak üzere bulunmuş bir yemek.
Bu kadar hayatını mutfakta geçirmiş biri olarak daha kabak kabuğu soyduğumu hatırlamam.
Sende vitamini kabuğunda gerçeğini göz ardı etmemelisin!
Artı o kabakların kabuğunu soymak için harcadığın zamanı da koy cebine başka yerde harcarsın.
Vurduk mu bir taşla iki kuş?

Şimdi benim cevabını  merak ettiğim iki sorum var.

  1.  Kabak sever misin?
  2. Kaşkarikası daha önce duymuş muydun?   


   İlk duyduğumda bende epey bir merak uyandırmıştı doğrusu.

   Ben kalan kabak içleri ile başka bir yemek yapmaya...  
   Sen de o sırada tarife göz atmaya ne dersin?
   Çok pratik olduğunu anında fark edeceksin.




KAŞKARİKAS
4 Kişilik

Malzemeler :
4 adet kabak
4 yemek kaşığı zeytinyağı
3 domates
1 limon
2-3 diş sarımsak
Tuz 
Karabiber


Üzeri İçin :
Dereotu

Hazırlanışı :


  • Kabakları kabuklarını soymadan ve çekirdekli kısımlarına çok gelmeyecek şekilde çubuk formunda doğrayın ve zeytinyağında  4-5 dakika kadar soteleyin.


  • Kabuklarını soyup rendelediğiniz domates,tuz ve karabiberi ve halka halka doğradığınız sarımsakları kabakların üzerine ilave edin.


  • Limonun suyunu sıkın.

  • Domatesler suyunu çekinceye kadar kısık ateşte pişirin.

  • Üzerine ince kıyılmış dereotu serperek soğuk servis yapın.

  • Afiyet olsun






2 Eylül 2016 Cuma

Zencefilli Kızılcık Şerbeti


                   İLAHİ KIZILCIK!



İlk yemişini bu sene verdi,
Kızılcık
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir;
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?

İlahi kızılcık!

Orhan Veli Kanık bu kısacık şiirini kavgalı olduğu Nazım Hikmet'e yazmış olduğunu biliyor muydun?
Kızıl saçlarından dolayı..

Bu sene de kızılcıklar tezgahlarda gözükmeye başladığına göre sonbahar kapıda demektir.
Havalar şimdiden başladı bir öyle bir böyle olmaya.

Her şey ne kadar da kurulu bir düzen içinde aslında farkında mısın?

Tam da bu  mevsimde çıkan kızılcık bizi hastalıklara karşı korumak için görevlendirilmiş adeta.

Oldum olası hazır meyve sularını sevmeyen ben pazarda ne vakit kızılcık görsem birer ikişer kilo alırım.
Yarım kilosunu hemen pişirirken kalanı da yıkayıp buzluğa atıyorum ki önümüzdeki günlerde de sık sık yapabileyim.

Sen de marketten hazır meyve suyu almak yerine kendi sağlıklı kızılcık şerbetini yapmaya ne dersin?

Tek yapman gereken yıkayıp az şeker ve bir kaç küçük dokunuşla kaynatmak.

Sonra gelsin antioksidanlar gitsin kötülükler.

Gelelim bu basit ama etkili tarife





KIZILCIK ŞERBETİ

Malzemeler:

500 gr. kızılcık
1,5 su bardağı toz şeker
1 çubuk tarçın 
3 adet karanfil
Taze zencefil
2 litre su

Hazırlanışı

  • Kızılcıkları varsa yapraklı kısımlarında  ayıklayıp yıkayın.
  • Zencefilin bir yada iki kibrit çöpü kadarını kesip soyun.
  • Derin bir tencereye aldığınız kızılcıklara suyu,toz şekeri,tarçını,karanfilleri ve zencefili  ekleyip 25-30 dakika kadar kaynatın.
  • Oda sıcaklığına gelince bir kevgir yardımıyla sürahiye süzün.Doğru buzdolabına..
  • Dilersen limon dilimleri,nane yaprakları hatta meyveli buz küpleri ile daha güzel bir sunum bile yapabilirsin.

Benim elimde hiç biri kalmamış aksi gibi.

Şimdi ben meyveli buz yapmaya..

Peki sen markette ısrarlı mısın hala?