Brüksel lahanası ile ilişkiniz nasıl gidiyor tatlım?
Dur tahmin edeyim
'Almayayım alana da mani olmayayım' tarzında büyükçe bir ihtimalle..
Biliyorum.
Sevemediniz gitti şu minnoşları.
Açık konuşmak gerekirse ben de ayılıp bayılmıyorum.
Ama bir taktiğim var.
Böyle durumlarda hemen Google amcaya falanca meyvenin falanca sebzenin faydalarını soruyorum.
Ohooo önüne salyangoz koysalar yersin yani o saatten sonra.
Brüksel lahanası ise genellikle zeytinyağlı, patatesli, havuçlu falan pişirirdim.
Tabi ki su yerine mandalina suyu koyarak.
Ama rutine bağlayan şeyler nasıl sıkıyor bir süre sonra sen de bilirsin.
Evde bir paket brüksel lahanası bulunca dur dedim kendime farklı bir şey deneyelim bu sefer.
Memnun kalmadım desem yalan olur.
Bu tarifi böyle yapabileceğin gibi dilersen üzerine beşamel sos ve peynirle fırına da atıp deneyebilirsin.
Hadi bu sefer lafı çok uzatmadan geçiyorum tarife..
Bir gün sen de dene.
Füme Etli Çıtır Brüksel Lahanası
Malzemeler :
1 paket brüksel lahanası
5-6 dilim füme et
1 küçük boy kırmızı soğan
2 diş sarımsak
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 çorba kaşığı bal
Karabiber
Tuz
Hazırlanışı :
Brüksel lahanaları diplerinden 1 mm. kadar kesip en dıştaki 1-2 yaprağını kopartarak temizleyin.
Yıkadığınız lahanaları 6-7 dk kadar kaynar suya atıp kaynatın.
Ayrı bir kapta buzlu su hazırlayarak kaynattığınız lahanaları kevgir yardımıyla bu suyun içerisine alın.
5-6 dakika kadar sonra brüksel lahanalarını süzerek ortalarından uzunlamasına ikiye kesin.
Geniş tabanlı bir tavaya zeytinyağını döküp kızdırın.
Piyazlık doğradığınız kırmızı soğanı tavaya alarak 3 dk kadar soteleyin
Ardından küçük parçalara haline getirdiğiniz füme etleri atıp 1-2 dakika kavurun.
Brüksel lahanalarını, 2 diş halka şeklinde doğradığınız sarımsakları tuz ve karabiberi ilave ederek 5-6 dakika kadar yüksek ateşte soteleyerek pişirin.
Altını kapatıp balı ilave edin.
Servis tabağına aktarın.
Elbette ki dipnotlarım var:
- Füme et yerine pastırma da kullanabilirsiniz.
- Kaynattığınız lahanaları buzlu suya almak blanche etme yöntemidir.Lüzumsuz gibi gözüktüğüne bakmayın.Lüzumludur o.Neticede sunum önemli.
- Soteleme tekniğinden vazgeçmeyin.Yani tavaya spatula,kaşık vs. değdirmeden sadece ocağın üzerinde tavayı sallayarak pişirin.
- Elimde o an atıştırdığım bir kaç parça yer fıstığını evet yemeğin içine atmış olabilirim.Pişman değilim.
Şimdi sen bu satırları okurken ben ne yapıyorum acaba?
Ya da ben bunları yazarken sen ne yapıyorsun?
Tam da şu andan bahsetmek gerekirse Datça'da belki de bu saatte ışığı yanan tek ev benimkidir.
Kim bilir yazımı bitirene kadar gün bile ağarabilir.
Arkadaş blog da başka türlü yazılmıyor ki..
Gündüzler hep bir curcuna,gürültü..
Çok fazla uyaran var benim için.
Hele bir de büyük şehirdeysen..
Oradan oraya yetişme telaşı,telefon sussa kapı susmaz cinsinden.
Neyse şimdilik Datça güzel.
Ben huzurlu..
Aylardan da kasım olduğuna göre buralar mandalina,portakal ve limon dolu tam da bu mevsimde,göz alabildiğine..
Baktım benim de instagram da mandalinalı kekim öylece duruyor.
Tarifini yazayım dedim.
Şimdi bir soru; mandalina sevmeyen bizden midir?
(Burada yazar başını 'hayır' anlamında sağa sola sallıyor,kafanda canlandır:))
Değildir tabi ki..
İnstagram'a da yazdığım gibi mandalina candır,can.
Kışı sevmeye sebeptir o..
Portakal gibi de değildir.
Soymak için göbeğinden bastırır minik bir 'psstt' eşliğinde dalarız içeri.
Daldık mı?
Bir de düşün,
Kaç meyve böyle hazır dilimlenmiş bekler seni?
Peki bir ben miyim küçükken ısrarla o üzerindeki beyaz lifleri yememek için ayıklayan, büyüdükçe (ya da yaşlandıkça mı diyeyim?) onların da faydalı olduğuna inanıp vazgeçen o beyhude çabadan?
Şöyle bir düşünüyorum da benim çocukken daha mandalina ile yaptığım bir sürü garip şey vardı.
Hala da var ama söylemem :)
Senin yok muydu?
Bir düşün, düşün bak bulacaksın.
Hiç yapmadıysan parmağına takmışlığın vardır orta yerinden.
O aradan çıkan en minik mandalina parçasına bile bir anlam yüklemişsindir belki..
Haydi ben tarifime ufaktan geçeyim.
Senin de içindeki çocuk hiç ölmesin tatlım
Çünkü içindeki çocuk yaşıyorsa hiç yaşlanmıyorsun demektir.
Mandalinalı Zencefilli Mini Kek
Malzemeler :
150 gr. toz şeker
150 gr. tereyağı
2 adet yumurta
2 adet mandalina kabuğu
150 gr. un
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı şekerli vanilin
1/2 çay kaşığı toz zencefil
2-3 adet mandalina
Sosu için :
1/2 su bardağı mandalina suyu
1/2 su bardağı toz şeker
Hazırlanışı :
Muffin kalıplarının içini yapışmaması için yağlayın.
Kek hamuru için oda sıcaklığındaki tereyağ ve toz şekeri mikser ile krema kıvamına gelinceye kadar çırpın.
Yumurtaları ilave edin 3-4 dakika daha çırpın.
İnce rendelediğiniz mandalina kabuklarını,elediğiniz unu,kabartma tozunu,şekerli vanilin ve toz zencefili ilave ederek spatula yardımıyla karıştırın.
Yağladığınız muffin kalıbına halka halka doğradığınız mandalina dilimlerinden birer tane yerleştirip üzerlerine birer tatlı kaşığı toz şeker serptikten sonra kek hamurunuzu eşşit olarak paylaştırın.
180 derecede 20-25 dk kadar pişirin.
Sosu için yarım bardak mandalina suyu ve yarım bardak toz şekeri ocakta kısık ateşte bir taşım kaynatın.
Kekler fırından çıktıktan sonra soğuyunca servis tabağına ters çevirerek alın.
Üzerlerine hazırladığınız sosu bir kaşık yardımıyla dökün.
Servise hazır
Afiyet olsun.
